13 Eylül 2009 Pazar

Bisiklet Turu


Evet salaklıktı yaptığımız; Lüleburgaz-Edirne arasını(88km- en azından bizim için zor) bisikletle gitmek... Bir akşam önce içerken içki masası gaza gelişi olarak kalmasını umut ederdik...Olmadı. Öbür sabah 07.00 da buluştuk Hasan'la sözleştiğimiz yerde. Neyse çıktık yola, ilk benzincide güneş kremlerimizi sürdük. Hava daha o zaman pek sıcak değil de önlemimizi alalım diye... Daha ilk yokuşta nefesin kesilmesi ayrı bir zevk oldu bizim için tabi. Ama çok kararlıyız gideceğiz ki bir gün önceden Edirne'de oteli de ayarlamışız. Bazen Hasan önde ben arkada, bazen tam tersi ve arada yanayana sohbet eder şekilde devam ediyoruz yola. Yandan geçen her tır basıyor kornaya ''veheeeyyy turist turist!! ''diye, yazık... Biz de el sallıyoruz eğlencemiz oluyor tabi. Girdiğimiz köylerde millet turist zannedip zıplıyor kahvelerden konuşunca anlıyorlar burgazdan geliyoruz. Bedavaya çay soda bi şeyler, fazla şişirmeden kendimizi devam ediyoruz yola...
Saat 12.00 civarı havsadaydık, hava iyice ısınmış, midemiz de boş bir şeyler yemeliyiz. Neyse oturduk bir kahveye, çay söyledik, evde hazırladığımız ekmek arası bi şeyler... Devam etsek mi daha dursak mı diye konuşurken fark ettik ki hava uygun değil oyalandık daha... 14.30 civarı çıktık yola, iniş çıkış iniş çıkış imanımız gevredi. Edirne il sınırı tabelasını gördüğümüzde çok sevinmiştik bok oldu. Git git Edirne medirne yok anasını satıyım! Tırlar kornaya devam... Artık duyarsızlaştık tabi kornaya, ormandaki kuş sesleri kadar doğal bir etkiydi artık bizim için; orman=kuş sesi, bisiklet yolculuğu=tır kornası... Ayrıca fark ettik ki artık sele g.tümüze girmişti o yüzden durmadan devam edebilirdik. ( o acıyı anlatamam,gösteremem de, şimdi geçti...)
Saat 17.00 civarı onu gördük, evet gördük tabela da EDİRNE yazıyordu!!! Çok sevindik... O da bok oldu. Git git gelmedi Edirne, gelmedi!!! Sonra anladık ki aslında Edirne yok... Şok olmuştuk kaybolduk. Hava da iyice kararmıştı. Arkamı döndüğümde Hasan yoktu. Cansız bedenini gördüm önümde dlsjflsdşjaf kjas..... Neyse ne diyordum; Edirne tabelasından sonra daha bir 10 km daha gittik, ufukta bir börgır kink gördük, modern dünyaya yeniden ulaştığımızı anladık. Karnımız çok aç... Ama dedik ki o kadar yol geldik spor yaptık, börgır da yersek hayvanlık olur. Hasan bi tavuk burger menü yedi, ben de big king menü yedim, çıktık.
Edirne'ye girmiştik kıçımızdaki -hatta anüse doğru ilerlemekte olan- acı ve yogunlukla... Kıçımız da yorgun yani anlatım bozukluğu yok... Mutluluk çemberi yaparak dans ettik Hasan'la. Oteli bulduk, bisikletlerimizi resepsiyondaki dayının gösterdiği yere bıraktık. Odamıza çıktık,hızlıca soyunduk, ''nasıldı'' dedim Hasan'a '' iyidin dedi''... Yok yani yolculuğu sordum sonra soyunduk pardon... Üstümü çıkardım, Hasan güldü. Güneş kremim çok işe yaramıştı, sağol güneş kremi.. Neyse ailelerimizi aradık, babam ''çok saçma niye otobüsle gitmediniz'' gibi o an kaldırılamayacak düzeyde esprisiyle rencide etti bizi... Çok yordun olduğumuz için hemen yatmamız ve öbür sabah erkenden dönüşe geçmemiz gerekiyordu. O yüzden dışarı çıkıp güzel bi bar bulup 2-3 bira içip çerez merez yedik, gezdik, Hasan günlük 4 litre kola ihtiyacını tamamlayabilmek için 1.5 litrelik kolasını aldı, otele döndük. Uyumadan önceki son konuşmamız yarın otobüsle dönmekle ilgiliydi. Ama hayır!!! O kadar gelmiştik ve geldiğimiz gibi de geri dönebilirdik.
Sabah kalktık, terminale gidip bisikletlerimizi otobüsün bagajına attık. Sağolsun dayılar da bu sebeble fazladan para istemediler. Mutluluk abideleri olarak Burgaza geri döndük.

3 yorum:

  1. Gençken yapmak lazım böyle yolculuklar, yolculuga cıkamayacaginiz yaşlara gelince anlatmak icin. (V)

    Not: Börgırking olayı sporcu ruhunu öldürmüs

    YanıtlaSil
  2. bu gençler iyice sapıtmış alkol aldık diyolar siz nasıl müslümansınız. ovalarım böe gençliğe

    YanıtlaSil
  3. live SEX on CAM in EDİRNE!!!!!!
    www.flatbreastxXx.info click and be clicked immediately.. . +&/%&(//)^%&^%&^

    ENLARGE YOUR P****!!! click then MAKE HAPPY people by K@ziiMh www.clickdelaqouse.txt

    YanıtlaSil